Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim kadını, gençlere ilham veriyor

 
Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim kadını, gençlere ilham veriyor Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim kadını, gençlere ilham veriyor

Kadınların hayata bütüncül bakış açısı, insan odaklı kariyer tercihi ve çoklu görevlerde ve yaratıcı pratik çözümlerde başarılı olması önemli avantajları. diye konuştu. Çalışmalarında makine öğrenmesi ve yapay zeka ile genetik dizi incelemelerini birleştirdiklerini belirten Son, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla şunları söyledi:Kızlarımızı bilim araştırma konularına küçük yaşlardan heveslendirip önlerine güzel örnekler koyabildiğimiz için çok mutluyuz. diye konuştu. Yurt dışından dönünce bu merkezde çalışmak istiyorlarNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. NÖROMda kadın araştırmacı ve yönetici ağırlığı fazla. Yönetim kurulumuzun yüzde 50sinden fazlası, araştırmacılarımızın yüzde 60-70i bilim kadınlarından oluşuyor. ifadelerini kullandı. diye bir şey olamaz. Dr. Kadınlar, belki daha anaç ve belki ekibini daha motive edebiliyor. Hiçbir zaman yılmasınlar, kendilerine rol model olarak seçtikleri insanların peşinden gitsinler. Yurt dışına nörobilim için doktoraya gidenler var, dönünce bu merkezde çalışmak istiyorlar. Bolay, Merkezimizde robotik kol, yapay zeka, derin öğrenme, sanal gerçeklik, deney hayvanları, büyük veri işleme, nöropsikiyatrik hastalıklar, beyin görüntüleme, insan fizyolojisi, moleküler biyoloji gibi pek çok alandan nörobilim projesi yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık. Türkiyede sadece temel bilim ve sağlık alanlarında değil, mühendislik alanlarındaki araştırmacılarda kadın yoğunluğu var. ifadelerini kullandı. ",. Demek ki biz Türkiyedeki kadınlar olarak bu konuda gelişmeye önem veriyoruz, kariyerimizi bu yönde ilerletmeyi tercih ediyoruz daha çok. Meltem Bahçelioğlu, kız çocuklarına yönelik mesajında ise Küçük hayaller kurmasınlar, her şeyi yapabileceklerini düşünsünler. Kadın ve erkek beyni arasında başarıya ulaşmada nörobilimsel olarak bir fark yok. Dr. diye konuştu. Bu etkileşim de kız çocuklarının bu bilim dallarına olan isteğini artırıyor, bu bölümlere girmek istiyorlar. Kadın olmanın getirdiği merak ve sabır belki bunda etken. Akay, Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede ise Aslında nörobilim alanındaki kadın araştırmacı sayısı fazla, bu çok mutluluk ve gurur verici. NÖROM Müdürü Prof. değerlendirmesinde bulundu. Hayrunnisa Bolay Belen, 3 araştırma üniversitesinin ortaklığında 6 yıl süren hazırlık aşamasının ardından kurulan ve bir süre önce açılışı yapılan ulusal merkezin, beyin araştırmaları alanında tüm ülkedeki araştırmacılara hizmet verdiğini ifade etti. Kadın, nörobilimde de olur, fizikte de olur mühendislikte de olur. Ayrıca bu durumu kadınların araştırma konusunda biraz daha dirençli, biraz daha sabırlı ve sebatkar olmasıyla ilişkilendirebilirim. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) girişimiyle Gazi, Ankara ve Orta Doğu Teknik üniversitelerinin birlikte kurduğu NÖROMun yönetim kurulundaki 3ü profesör, 1i doçent olmak üzere 4 kadın akademisyen, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla sorularını yanıtladı. Nörobilim üzerine 6 senedir çalışıyoruz. Güvem Gümüş Akay, beyin hastalıklarında genetik yatkınlıkları ortaya koyma üzerine araştırmalar yürüttüğünü anlattı. Kız çocuklarına yönelik Akay, Bir kere hedeflerinin büyük olması gerekiyor, meraklarının peşinden gitmelerini öneriyorum. Otizm, şizofreni gibi hastalıklardan sorumlu genlerin işlevlerini aydınlatacak işlevsel modeller geliştirdiklerini dile getiren Akay, Beyin hastalıkları, insanda araştırması zor konular. Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla görüşlerini aktaran Bahçelioğlu, şunları kaydetti:Bizleri bilim kadını olarak sosyal medya ve diğer kanallardan görenler bize ulaşıyor ve bir şekilde etkileşim doğuyor. Kadın araştırmacı sayısının yüksek olmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Belen, Net bir şey söylemek zor ama biyolojik bilimler ve sağlık alanlarının daha kadın ağırlıklı olduğunu biliyoruz. Bir de bu konu sahiplenilmesi gereken, yılmamayı gerektiren bir iş. diye konuştu. Yeşim Aydın Son, çalışmalarının son dönemde hastalıkların ayırıcı tanılarında genetik çeşitlilikleri inceleme üzerine odaklandığını anlattı. Dr. Bilimde kadın olmaz. tavsiyesinde bulundu. Bu durumu ODTÜ Enformatik Enstitüsünde de görüyoruz. MERKEZDEKİ ARAŞTIRMACI VE ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 70İ KADINLARBilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla değerlendirmeleri sorulan Belen, merkezin yönetimi ve genel idaresini, 3 üniversiteden akademisyenlerle yürüttüklerini anlattı. dedim. Meltem Bahçelioğlu, beyin araştırmalarının sabır gerektirdiğine işaret ederek, Bizler doğal bir süreçle bir araya geldik, gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık ve NÖROMun kuruluşunda rol oynadık. Epey yol katettiğimiz çalışmalarımızda NÖROM altyapısını da kullanarak modelleme çalışmalarına devam ediyoruz. Yönetim kurulunun ve ana proje yürütücülerinin 4ünün kadın akademisyenden oluştuğunu belirten Belen, Merkezimizde proje yürüten araştırmacılarımızın, doktora ve yüksek lisans öğrencilerimizin ve bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 70i kadınlardan oluşuyor. KENDİLERİNE ROL MODEL OLARAK SEÇTİKLERİ İNSANLARIN PEŞİNDEN GİTSİNLERNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Mezunlarımız bile bu merkezi takip ediyor ve burada çalışmak istiyor. Öğrencilerime bu projeyi verdiğimiz gün bu hayalimizi aktardım ve Bu proje doğarsa sizlerin sayesinde doğacak. Dolayısıyla bu alandaki kadınların ne kadar istekli bir şekilde çalıştığımızı gören öğrencilerimiz, hatta liseliler etkileniyor. Bunun arkasında kadınların kurucu gücü, başladıkları işi bitirme azmi mutlaka büyük pay sahibidir. Nörobilim alanındaki hastalıklardan öğrenme bozukluklarına kadar beyinle ilgili geniş bir araştırma alanlarının bulunduğuna işaret eden Belen, ayrıca veri işleme alanında ortak üniversitelerin mühendislik bölümlerinden akademisyenlerin merkezde önemli görevler üstlendiğini anlattı. NÖROM, üç ayrı üniversitenin üç ayrı projesinin birleştirilerek tek bir teklif olarak sunulmasıyla oluştu. KIZLARIMIZI BİLİME HEVESLENDİRDİĞIMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZNÖROM Yönetim Kurulu üyelerinden ODTÜ Enformatik Enstitüsü Sağlık Bilişimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. ",Nörobilim ve Nöroteknoloji Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezinin (NÖROM) yönetim kurulunda görev alan 4 başarılı kadın akademisyen, beynin şifrelerini araştıran projeleriyle genç bilim insanlarına ilham oluyor.

Beynin şifrelerinin peşindeki 4 bilim kadını, gençlere ilham veriyor

diye konuştu. NÖROMda kadın araştırmacı ve yönetici ağırlığı fazla. Bu etkileşim de kız çocuklarının bu bilim dallarına olan isteğini artırıyor, bu bölümlere girmek istiyorlar. Yurt dışına nörobilim için doktoraya gidenler var, dönünce bu merkezde çalışmak istiyorlar. Dr. Hayrunnisa Bolay Belen, 3 araştırma üniversitesinin ortaklığında 6 yıl süren hazırlık aşamasının ardından kurulan ve bir süre önce açılışı yapılan ulusal merkezin, beyin araştırmaları alanında tüm ülkedeki araştırmacılara hizmet verdiğini ifade etti. Öğrencilerime bu projeyi verdiğimiz gün bu hayalimizi aktardım ve Bu proje doğarsa sizlerin sayesinde doğacak. Dr. Nörobilim üzerine 6 senedir çalışıyoruz. Dr. Dolayısıyla bu alandaki kadınların ne kadar istekli bir şekilde çalıştığımızı gören öğrencilerimiz, hatta liseliler etkileniyor. Meltem Bahçelioğlu, beyin araştırmalarının sabır gerektirdiğine işaret ederek, Bizler doğal bir süreçle bir araya geldik, gecemizi gündüzümüze katarak çalıştık ve NÖROMun kuruluşunda rol oynadık. dedim. ",. Nörobilim alanındaki hastalıklardan öğrenme bozukluklarına kadar beyinle ilgili geniş bir araştırma alanlarının bulunduğuna işaret eden Belen, ayrıca veri işleme alanında ortak üniversitelerin mühendislik bölümlerinden akademisyenlerin merkezde önemli görevler üstlendiğini anlattı. diye konuştu. Bu durumu ODTÜ Enformatik Enstitüsünde de görüyoruz. Hiçbir zaman yılmasınlar, kendilerine rol model olarak seçtikleri insanların peşinden gitsinler. Dr. değerlendirmesinde bulundu. KENDİLERİNE ROL MODEL OLARAK SEÇTİKLERİ İNSANLARIN PEŞİNDEN GİTSİNLERNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. NÖROM, üç ayrı üniversitenin üç ayrı projesinin birleştirilerek tek bir teklif olarak sunulmasıyla oluştu. MERKEZDEKİ ARAŞTIRMACI VE ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 70İ KADINLARBilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla değerlendirmeleri sorulan Belen, merkezin yönetimi ve genel idaresini, 3 üniversiteden akademisyenlerle yürüttüklerini anlattı. Bir de bu konu sahiplenilmesi gereken, yılmamayı gerektiren bir iş. ifadelerini kullandı. Kadınların hayata bütüncül bakış açısı, insan odaklı kariyer tercihi ve çoklu görevlerde ve yaratıcı pratik çözümlerde başarılı olması önemli avantajları. tavsiyesinde bulundu. diye bir şey olamaz. ",Nörobilim ve Nöroteknoloji Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezinin (NÖROM) yönetim kurulunda görev alan 4 başarılı kadın akademisyen, beynin şifrelerini araştıran projeleriyle genç bilim insanlarına ilham oluyor. Türkiyede sadece temel bilim ve sağlık alanlarında değil, mühendislik alanlarındaki araştırmacılarda kadın yoğunluğu var. Kadın, nörobilimde de olur, fizikte de olur mühendislikte de olur. Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla görüşlerini aktaran Bahçelioğlu, şunları kaydetti:Bizleri bilim kadını olarak sosyal medya ve diğer kanallardan görenler bize ulaşıyor ve bir şekilde etkileşim doğuyor. NÖROM Müdürü Prof. Kadın araştırmacı sayısının yüksek olmasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Belen, Net bir şey söylemek zor ama biyolojik bilimler ve sağlık alanlarının daha kadın ağırlıklı olduğunu biliyoruz. KIZLARIMIZI BİLİME HEVESLENDİRDİĞIMİZ İÇİN ÇOK MUTLUYUZNÖROM Yönetim Kurulu üyelerinden ODTÜ Enformatik Enstitüsü Sağlık Bilişimi Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Ayrıca bu durumu kadınların araştırma konusunda biraz daha dirençli, biraz daha sabırlı ve sebatkar olmasıyla ilişkilendirebilirim. ifadelerini kullandı. Kız çocuklarına yönelik Akay, Bir kere hedeflerinin büyük olması gerekiyor, meraklarının peşinden gitmelerini öneriyorum. Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) girişimiyle Gazi, Ankara ve Orta Doğu Teknik üniversitelerinin birlikte kurduğu NÖROMun yönetim kurulundaki 3ü profesör, 1i doçent olmak üzere 4 kadın akademisyen, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla sorularını yanıtladı. Bolay, Merkezimizde robotik kol, yapay zeka, derin öğrenme, sanal gerçeklik, deney hayvanları, büyük veri işleme, nöropsikiyatrik hastalıklar, beyin görüntüleme, insan fizyolojisi, moleküler biyoloji gibi pek çok alandan nörobilim projesi yapmak isteyenlere kapılarımızı açtık. diye konuştu. Mezunlarımız bile bu merkezi takip ediyor ve burada çalışmak istiyor. Yeşim Aydın Son, çalışmalarının son dönemde hastalıkların ayırıcı tanılarında genetik çeşitlilikleri inceleme üzerine odaklandığını anlattı. Yurt dışından dönünce bu merkezde çalışmak istiyorlarNÖROM Yönetim Kurulu üyesi Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anatomi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Epey yol katettiğimiz çalışmalarımızda NÖROM altyapısını da kullanarak modelleme çalışmalarına devam ediyoruz. Çalışmalarında makine öğrenmesi ve yapay zeka ile genetik dizi incelemelerini birleştirdiklerini belirten Son, 11 Şubat Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla şunları söyledi:Kızlarımızı bilim araştırma konularına küçük yaşlardan heveslendirip önlerine güzel örnekler koyabildiğimiz için çok mutluyuz. Akay, Bilimde Kadın ve Kız Çocukları Uluslararası Günü dolayısıyla yaptığı değerlendirmede ise Aslında nörobilim alanındaki kadın araştırmacı sayısı fazla, bu çok mutluluk ve gurur verici. Yönetim kurulunun ve ana proje yürütücülerinin 4ünün kadın akademisyenden oluştuğunu belirten Belen, Merkezimizde proje yürüten araştırmacılarımızın, doktora ve yüksek lisans öğrencilerimizin ve bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 70i kadınlardan oluşuyor. Güvem Gümüş Akay, beyin hastalıklarında genetik yatkınlıkları ortaya koyma üzerine araştırmalar yürüttüğünü anlattı. Otizm, şizofreni gibi hastalıklardan sorumlu genlerin işlevlerini aydınlatacak işlevsel modeller geliştirdiklerini dile getiren Akay, Beyin hastalıkları, insanda araştırması zor konular. Kadın olmanın getirdiği merak ve sabır belki bunda etken. diye konuştu. Bunun arkasında kadınların kurucu gücü, başladıkları işi bitirme azmi mutlaka büyük pay sahibidir. Meltem Bahçelioğlu, kız çocuklarına yönelik mesajında ise Küçük hayaller kurmasınlar, her şeyi yapabileceklerini düşünsünler. Bilimde kadın olmaz. Demek ki biz Türkiyedeki kadınlar olarak bu konuda gelişmeye önem veriyoruz, kariyerimizi bu yönde ilerletmeyi tercih ediyoruz daha çok. Yönetim kurulumuzun yüzde 50sinden fazlası, araştırmacılarımızın yüzde 60-70i bilim kadınlarından oluşuyor. Kadınlar, belki daha anaç ve belki ekibini daha motive edebiliyor. Kadın ve erkek beyni arasında başarıya ulaşmada nörobilimsel olarak bir fark yok.